Bu ülkenin laik ve Atatürkçü kesimi,
hep centilmen, hep kibar ve hep naifti.
Kimsenin kutsalına ilişmedi.
Zira adı üstünde kutsalın dokunulmazlığı vardı.
Önceleri hafif bir meltem gibi esti
siyasal islam.
Kimse bir şey demedi.
Sonra soğuk soğuk yeldirdi,
saçlarım dağılmasın dedi bazıları ve türban örttü...
Sonra bir fırtına koptu, uçtu fırlandı esnafın parası...
Toplayıp saçılanları,
yerine koymak isteyenlerin sosyal çevresi oldu cuma namazları.
Aman dedik kutsaldır dokunmayın.
Ar ettik, çekindik.
Arsızlaşırken bazıları
Bıraktık meydanları, çekildik,
Sesleri yükseliyordu.
Sert kasırgalar uçurmasın diye küçük dünyalarını,
söylüyorlardı topyekün aynı şarkıyı...
Ve susuyordu laik, Atatürkçüleri ülkemin
Sürerken bu sinsi karşı devrim.
Atatürk kitaplardan çıkartıldı en son
Gülüyordu başarısına mason!
Sürüyordu topyekün ve tek sesli
hayırlı Cumalar teranesi
Çünkü dostum faşizm,
bir söyleme mecburiyeti!
"söyleme mecburiyeti"
j.ak
8 Eylül, 2017
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder