I-
kömür tozları sindi yaşlara
sildikçe bulaştı
altmış sekiz yıllık eski yanağımıza
eksildikçe eksildik, yüzümüz kapkara
ve bir yüz aradık durduk yakınımızda,
binlerce harf döküldü ağızlarımızdan
yan yana.
ve yana yana içerken utancı,
saklıyordum kendimi;
uyku, üç günlük firarcı
alkole beni yudumlatırken o gün o acı,
harfleriniz çökmüştü yüreğimdeki madene,
harfleriniz ve siz...
II-
barut tozları sindi canım ateşli, sinsi
uzun yalnızlığımıza yeni kurşunlar indi
tüm dünya izlerken kıyımımı ve katlimi
Arap'larda bayraklar yarıya inmedi
yüz yüze yudumlarken utancı,
kaldırdım evdeki aynaları
alkole beni yudumlatırken siz,
gizleriniz çökmüştü
dizlerimin bağına
dizelerim ve siz...
III-
ve bir bayram sabahıydı...
yeni demlenmiş çayın kokusu
karışmışken baba ocağımdaki
pamuk yorganların ve
babamın kokusuna;
son kez karışmışım meğer o gece
sohbetine ve göğsündeki sıcaklığa...
yana yana yaşarken; hakkında
dili geçmiş zaman eki kullanma utancı,
uyku kim bilir kaç gündür firarcı.
babamı yudumlatırken bana acı,
harfleriniz aktı,
göz kapaklarımı hafifleten
mütemadiyen.
göz kapaklarım ve siz...
"harfleriniz ve siz"
j.ak
11-25.Kasım.2014