18 Ocak 2016 Pazartesi

al kaftanlı thanatos

uzun namluluydu
akşamüzeri rehaveti
vurdu yine içimizden
alçakların yüksek sadakati
patladı bilmem kaç kalibrelik
bin yüz yirmi sekiz hain mermi 
karagöz perdesinde oynar canım
sömürgenin güdümlü gölgeleri!

reklâmla pazarlanır oldu 
yirmi birinci yüzyıl lejyonerliği
ölüme güzel gözlü eros’un,
al kaftanı giydirildi
değişirken havada
devrim normalleri
anamal güdüyor artık
içgüdülerimizi...
ve öylece bir
akşamüzeri boşvermişliği
alçakların şu yüksek sadakati
yükselirken göklere barış sesleri
oynar bitmeyen terörün
güdümlü gölgeleri

“al kaftanlı thanatos”
j.ak
18. Ocak.2015


9 Ocak 2016 Cumartesi

tasfiye olmuş şiir

yalnızlık işte,
yine bu halayın başı.
sıcak bir kış semtinden 
sever vatanı, toprağı taşı.
tanımamış oralardan,
gerçek olan yoldaşı.
yolda dağıttılar hep,
bizim Ata kervanını.
kırdılar döktüler canım,
aynayı tası tarağı
tasfiye için şimdi,
tam tavsiye zamanı
döndüm artık sırtımı,
saplasın kör bıçağını...
oy sosyalleşme ortamı
nasıl da tribüne oynandı
sanal alkışlar vardı,
yarattı kahramanları!
bak internet girdi artık
tekmelenmiş şiirime
onun düşmanlığı henüz,
adem şerrinden körpe.
aldırmıyorum dostum
bu cürretkâr halime
vatan kurtarırken millet,
dijital çimenlerde...
"tasfiye olmuş şiir"
j.ak
9.Ocak.2016