21 Ağustos 2013 Çarşamba

Muhtar'ın Yeri

belirli,
saatler ve mevsimler
yatışlar kalkışmalar kalkışlar
oyunlar kışlalar alkışlar
bilgiler haberler tatiller.
bir ara koyun boku kokan yerlerin
sezonluk efendileri,
şezlonglarını güneşe çevirsinler diye
günde bilmem kaç kere
emirler yağdırıyor sezonluk kölelere
oysa on saatlik kölelik
onlar için de başlayacak, tatilden eve dönünce.
o sırada telefonda konuşuyordu
sezonluk efendilerden biri;
o bir çalışmadan duramam insanıydı besbelli
bağırıyordu banka görevlisine anlaşılmayan dilde
ki ben izlemek istemiştim o an
çay ve tütün eşliğinde
güneşin nazlı inişini karşı sahile.
statosfere yükselirken ses,
anladım ki zaman hâlâ alabildiğine çömez
bir uyanıklık uykusunda neredeyse herkes.
tekneye doluştu toz duman  kalabalık,
istikametleri Bitez.
belirli,
silâhlar ve mermiler
mikroplar hastalıklar ilaçlar
gazeteler dergiler sanatlar
sınırlar düşmanlar kazananlar.
Sürmeli Hanım’ın erkek arkadaşı çıkageldi,
ki o plajın en sakini
köpekler giremez levhasının yanından
denize girdi önce,
sonra sağ arka bacağını kaldırarak
sınırlarını işaretledi:
üç şezlong, köşedeki palmiyenin dibi
ve Muhtar’ın çimleri.

“Muhtar’ın Yeri”
j.ak
21.Ağustos.2013 / Küçükbük







19 Ağustos 2013 Pazartesi

sessiz

üzerinde dumanlı mesainin ağırlığı
yarıya indi gözkapakları
bir yoksunluk nöbetine sarılıp
öylece uzandı.

barıştı bir ara rüya, özgür uykularda.

bir koku çalındı burnuma
atonal, nefesli sazlarla
Hekimköy’e giden dolmuşta
uğurlu sayılara inancım yoktu ama
tapardım bir zamanlar forma numarama.
bir soru vardı, can çekişen eski zamandan
yüzünde eski yaralar,
boğazında kurumuş kan.
ne zaman dönüp içime baksam
göz göze geliyorduk  hiç yoktan
cevapsızlar mezarlığına göm beni dedi
son nefesinde,
korkmayı keşfetmediğim yıllara dairdi soru,
karanlıktan.

“sessiz”
j.ak
19.Ağustos.2013