7 Mayıs 2019 Salı

ne zor

Ne zor iki ateş arasında kalmak.
Ne zor birilerinin kanadı altına sığınmak zorunda kalmak.
Seçeneksizlik ne zor.
Yalanları çırılçıplak görmek, ama yine de dinler gibi yapmak ne zor.
Büyük kitlelerin "büyük" inançları karşısında çırpınmak ve kanatları yolunmak ne zor.
Uçamamak ve mıhlanıp kalmak ve sadece seyretmek zorunda kalmak ne zor.
Son'u görmek ne zor...
"ne zor"
j.ak
7 Mayıs. 2019

3 Mayıs 2019 Cuma

SAHİPLER ve KANAAT ÖNDERLERİ 7 -- KALIPLAR VE KOSTÜMLER



Türklüğün islamla sentezleneceğine inanıyorsun da, başka bir ideolojiyle sentezlenince niye öküz trene bakar gibi bakıyorsun?

Emperyalizm "globallik" denen ucubeyle gittiği yolda tıkandı. Tıkandıkları yer ve zamanda durumu kurtarmak için küçük-orta çaplı savaşlar çıkarmaya ihtiyaç duymaktalar. Ama işin daha tuhafı globallik hikâyesi çürüdüğünden beri ülke ülke, muhtelif ve zaten var olan hareketlerin ardına geçip o yoğurdu sulandırıp ayran yapıyorlar. Sonra da istedikleri idareciyi iş başına getiriyorlar ya da zaten işbaşında olanı orada tutuyorlar.

Kazakistan'daki 1 Mayıs Halk Hareketi'nin de arkasındalar, Fransa'daki Kara Blok - sarı yeleklilere karşı - anarşist hareketin de arkasındalar. Ama görülüyor ki bazı yerlerde bu da yemiyor. Sarı yelekliler içinden kara bloka geçiş yapanlar olmuş 1 Mayıs'ta Fransa'da meselâ. Gerçekte anarşist olanlar mı sarılılar tarafından ayartıldı, yoksa tam tersi mi oldu mevzu o değil. Mevzu Halk Hareketleri'nin belli bir yerden sonra kontrolden çıkmasıdır.

İdeolojilerin uygulandıkları yer, jeosiyasi düşünce "gereği" artık çoktan oluşmuş ve oturmuş kalıpları mıh gibi çakmıştır kafalara. Komünizm dediniz mi meselâ orada duracaksınız bir dakika. Bunu savunuyorsanız ya rusçusunuz, ya çinci ya yugocu. Mao Tito ve Stalin de zaten birbirlerini çoook severlerdi ve kardeş kardeş geçinirlerdi değil mi? Titoizm Hocaizm Maoizm Stalinizm diye uzanıp giden aslında tek bir ideolojinin fraksiyonları say say bitmez. Ama kalıp tektir yani "Kahrolsun komünizm" dediniz mi ne kadar da anti-avrasyacı sovyet rusya karşıtı olduğunuzu "belirtip" altını da bir güzel çiziktirmiş olursunuz. Ama gel gelelim kazın ayağı öyle değildir. Çünkü ayranınız yoktur içmeye sermaye tahtravanıyla gidiyorsunuzdur saçmaya.

Demem şu ki 80 darbesi sonrası Türkiye'de başlayan liberal kapitalizm, emperyalizmin emir komutasında kendini her ne kadar islâm üzerinden şekillendirdiyse, bir o kadar da sol üzerinden şekillendirmiştir. Bu kalıpları kendi çıkarları adına işletmiştir. Kendini sosyalist hatta antiemperyalist zannederek büyük kitleler ardına takılanların ideolojik düşüncelerine saygım sonsuz, ama ne yazıktır ki birilerinin hizmetkârı olduklarının öldükten sonra bile farkına varamayacaklar. Üzerine oynanan ülkelerde "büyük kitleler" demek de zaten o demek. Ne demekse? Anladınız işte. Aynısını islâm üzerinden de yapmadılar mı sanki?

Ama işte yakın tarihteki ilk örnek İran'dı ve komünist hareket islâmcılarla kolkola yürüdü. Sonra 79 karşı-devrimi gerçekleşti ve vinçlerde ilk sallandırılanlar o komünistler oldu. Karşı-devrimler de büyük devrimlerde sıkça görüldüğü gibi öncülerini yok eder. Halk Hareketleri öyle güçlüdür ki kapanın elinde kalır. Sahipler kimlerdir bu bilinir, ama Hareket'in Kanaat Önderleri kimler haline dönüşür bunu bilemezsiniz. Dikkatli olmak lâzım.

Neyse, ayçiçeği tarlalarımıza dokunmazlarsa çekirdeklerimiz elimizde izliyoruz iblislerin kurup kurup bozulan, kimi zaman da bozulmayan oyunlarını. Ama biz ülkemiz ve Türk Dünyası üzerine kurulan oyunları bozmak için buradayız. Her kanaat önderiyim diyenin peşinden sürüklenmeyecektir bu millet.

"Birilerine güzel inandın o saflık hoştu güzeldi. 
Ama masumluğundan vurdular işte o kötüydü." (Nevim Dirican)



Jale ALTUNEL 
3. Mayıs 2019