8 Ekim 2013 Salı

boş kovan

Kuru sıkı atışlardan düşen güven,
söze dair zamanlara  delil, boş kovan.
Yüzlerce kez kayıp gitmiş olmalı
kenetlenip tutunulan
ki koca bir tedirginlik kalmış, onca savaştan.
Güçsüzlük,
kronikleşebilen hastalığı insanın
farketmeden dik durmayı öğrenir gözyaşların
ve artık süt analığıdır o, dışarıda kalmışlığın.
Her şey para değil diye başlar lafa,
yeterince aç kalmamış biri,  
oysa üç kuruşun tecavüzcüsüdür 
on saatlik mesai.
Neyse dağılmasın konu,
tedirginlik diyordum,
tedirginlik…

“boş kovan”
j.ak
8.Ekim.2013


            

7 Ekim 2013 Pazartesi

İncir Ağacı


Anam öldü.
Anlamadım.
Gittim bir incir ağacıyla konuştum.
Anlattı sessizce,
Anladım, bu sefer de inanmadım.
Ölene kadar da inanmam.


          Cemal Can Özdemir





















iki numaralı emektar

Karanlık gibi süzüldüm odanın her yerine.
Dağılmanın ön şartıydı
kalanları der top etmek birkaç bavula.
Güçsüzlük hüzün taşır,
ve hüzün yok eder direnci
durumlara kızacak hal kalmadı.
Duygula sesler gibi sıkıştı
karanlık köşelere.
Üstelik benimdi o derme çatma doku
sinmişti üzerime.  
Bir süre kibir akıtmak gerek.
ucu açık merdivenin.  
Çıkmak istedikçe çekilir, yalnızlık. 
bir parmak burukluk çalar damağıma,
dağınıklığım ve acı.
Bu yalnızlık,
öylece iyi geliveren ev yapımı bir kocakarı ilacı.
Ve şairin dediği gibi, 
herkesin evinde eksikmiş bir odası.
Çıkmalıymışım buradan,
yoksa eksilirmiş gri hücreler ön frontumdan.
Zor oysa çıkmak,
derlediğim dağınıklıktan.
Ve korkuyorum, 
küçük ama önemli bir anıyı 
unutmaktan, duvarımda öylece, 
asılı duran.
Özlemi yorarken tutku,
okulun arka bahçesine bir kapı aralanır
iki numaralı emektar formasıyla,
derin markaja gömülür 
sabır.

“iki numaralı emektar”
J.ak
7.Ekim.2013


*"Kime sorsan evinde bir oda eksik." Ö.Asaf


3 Ekim 2013 Perşembe

mutluluk

tutuklu hayallerim firar ettiler
aşk şiirlerimin demir parmaklıklarından.
mutluluğu yutkunurken,
iki büklüm ezilişini hissettim içimde.
gözlerim kim bilir kaç hüznün cehenneminden
izliyordu cenneti,
sayamadım.

"mutluluk"
j.ak
3.Ekim.2013 


yarım Nisan

eski bir kokunun sağdıcı rüzgâr
savaş zamanından kalma enkazını içimin, 
korumaya aldı bahar 
bir yanım toz duman,
bir yarım Nisan. 
şimdi omuzlarımdan 
yapraklarca bildiri uçuşuyor yollara
üzerinde, 
anarşist bir yazı barındıran.

“yarım Nisan”
j.ak
3.Ekim.2013