29 Mayıs 2017 Pazartesi

ürkek ve nemliydi parmak uçları

eğreti tokalaştı bu yıl bahar
ürkek ve nemliydi parmak uçları
ve nemliydi kadınların ketum saçları
tebessümsüz oyalanmış
kaneviçe işlemeler altında

marketlerde alış-veriş sepeti tepeleri
kasadaki kızın sublimasyon hızlı elleri
gülerken değil kinlenirken görünüyor
erkeklerin dişleri
ve gergin bir trasformasyon.

güney ne sıcaktır şimdi
ve kum kadar kızgındır 
büyük şehir plakalı araç sahipleri.
yollar olabildiğince dar
ve önemli adamların tatilde bile acelesi var
korna sesleri birer tebessümsavar

hicvi ve satiri özlemiş 
dar sokakların taş döşeli yolları
evlerden de geliyor aman 
aş kokuları
sevgiye açken memleket çocukları
kin akıtıyor yaş yerine yüreklerine
babaları.

eğreti tokalaştı bu yıl bahar
ürkek ve nemliydi parmak uçları
Kavramak istedikçe bu yaşta onları
kayıp gider kayıp yollara
kim hasret değil ki şimdi
bitmek bilmeyen kahkaha dolu 
o yazlara?


"ürkek ve nemliydi parmak uçları"
j.ak
29.Mayıs.2017





13 Mayıs 2017 Cumartesi

SOMA

Soma'da sayılmayan kayıt dışı canlar
Ve sayıdan ibaret kayıp ölülerin
Üzerine basanlar...
Savaşa gider gibi iner o tünellere
Babalar ve kocalar.
Ve savaş meydanlarına sürülür
Eline silah verilen paralı figüranlar.
Ölüm emridir yoksula
Vaad edilen lokmalar,
Birileri daha zengin olsun diyedir
Bu kahpe katliamlar!
"Soma"
j.ak,
13. Mayıs, 2017






11 Mayıs 2017 Perşembe

KİN SEDDİ

kalemlerin mürekkebi usluydu,
şiirdi, Truva'nın dokuzuncu katındaki şehir.
etniğe ve süt tozuna karışırken yalan,
kıta sahanlığı fırtınada bir bardak suydu
ya da bir bardak suda fırtına falan.
bölge siyasetiyle başladı talan
tam deniz ticareti diyordu duvarda zaman,
o sıra mitolojik kahramanları ezbere biliyorduk
İç batı Anadolu'dan.

kalemimizden aşk akıyordu 
masmavi ve dengesizce hani,
sagapo sesleriyle sirtaki yapıp
tabak kırıyordu 
pahalı restoranlarda burjuva eliti!
ve arabesk türkücü kadınını dövüyordu
maço ve öfkeli.
kalemlerden aşk akıyordu aşk
mürekkep ki, kadın kanı
zaten küfür malzemesi değil mi a canım
şu bizim analık organı?

açılalım dedik bir beyin sarsıntısıyla
misak-ı milli'nin dışındaki doğuya
çünkü dört bir yanımızda
örülüyordu kin seddi 
yükselen jeopolitik duvarlarıyla!
etniğe sütlüye karışmazdık hiç oysa
Bektaşlar ve Pir Sultanlar diyarında...
yükseldikçe seddin duvarları,
en sinkaflı küfürleri yazdı üzerine
batının davarları.
aşksa kalemlerin içinde saklı kaldı,
ki mürekkebi, 
kadın kanı!

"kin seddi"
j.ak
11 Mayıs, 2017