21 Nisan 2019 Pazar

söz veriyorum

Daha önce aynısı başıma gelmedi mi sanki?
İnsan Türkiye'de yaşar da aynı durum başına gelmez mi? 
İnsan Türkiye'de yaşar da en yakınlarıyla "bir anda" ters düşmez mi?
SİS ÇANI'yla tariflemişti Melih Cevdet Anday 
Telgrafhane şiirinde böyle durumlarda çan çan çan haberdar etmeyi.
Yoruldum desem inanır mısınız?
Devrimci adam yorulur mu? 
Yoruluyor işte. 
Ne devrime inanç kalıyor böyle, 
ne memlekete. 
Canhıraş savunabileceğim değerlerim var oysa.
Cumhuriyet, Atatürk devrimleri...
Korkmaktan vazgeçeli çok oluyor. 
Keşke tek derdimiz bu olsaydı.
İnanmak ne güzel bir tutkudur.
Ve şairin dediği gibi ne tatlı bir şifadır aldanmak.
Sevdiklerime inancım öylesine naif ki, 
Utanmaları en son isteyeceğim iş.
O yüzden siyaset yazmayacağım artık.
Varsa yoksa bisiklet
Kedim Caz
Börtü böcek
Gezi tozu
ve yüksek sadakatime nail bir küçücük ego. 
İçimden konuşacağım.
İçimden konuştuklarımı şiirlerime söylerim belki.
Düzeltmeler yaparım üzerlerinde, 
dilbilgisi hataları sözcüklerin yerleri, 
dizelerin melodisi, 
entonasyon hataları...
Söz veriyorum canlarım, 
içimden konuşacağım bütün olmazları 
aykırılıkları. 
Olur olmaz dökmeyeceğim artık eteklerimdeki ağır taşları. 
Alıkoymayacağım kimsecikleri o tatlı şifalarından.
Ve eskiden çok yapardım, 
şimdi sisler dağılıp da gerçekler ortaya bir bir döküldüğünde 
kimseye "ben demiştim" demeyeceğim.

"söz veriyorum"
j.ak
21 Nisan 2019