Wall-e filminde beni en çok etkileyen sahne, finale yaklaşılırken uzay
gemisindeki, tembellikten obez olmuş yerinden kalkmaya takat bulamayan insanların
beceriksiz halleri olmuştu.
Amerikan halkının şu anki halini o filmde uzay gemisinin içinde “güven
içinde” yaşayan ama tüm becerilerini kaybetmiş insanlara benzetiyorum. Kendilerini
yöneten “üst akıl” dünyanın her yerinde canlarının istediği terör eylemlerini
türetip, istedikleri yerde de küçük ve orta çaplı savaşlar çıkararak
gelirlerinin önemli bir yüzdesini oluşturan silah ticaretlerini yine tüm
dünyanın gözünün içine bakarak sürdürüyorlar.
İnternet teknolojisinin gözetim teknolojisiyle iyice iç-içe girdiği günümüz
dünyasında “modern insan” sanal dünya üzerinden oluşturulan simülasyonla (benzetimle)
her geçen gün biraz daha gerçeklikten koparılmakta ve eşzamanlı olarak daha da yalnızlaşmaktadır.
Oysa elektriğin kesildiği anda ne teknoloji vardır ne de onun devmiş gibi
görünen “silahları”… Yani bu kadar basit, bu kadar zor bir durum. Teknolojinin
insanı kullanarak insanı aradan kaldırmaya çalışmasının diyalektiğinde boğulma
ön çalışmaları yapıyoruz tüm dünya insanları olarak. Nefes almadan yaşamaya
alışmanın sancılı solungaçları bedenimizin bir parçası olmuş da ona adapte
olmaya çalışıyormuşuz gibi. Toplu taşıma araçlarında göz-göze gelen insanların
birbirlerine attığı tanıdık bakışlar, aynı benzetimin ifadelenmiş hali olsa da,
“büyük güce” karşı hiçbir şey yapamıyor olmanın, hatta bir sonraki nesillere aktarılabilecek
–ki asıl tehlike de budur – bedbinlikteki yansıması haline geliyor.
“Onlar büyük, biz küçüğüz”
“Biz hiçbir şey yapamayız”
“Bunu da kendileri yapmıştır”
“Onlar dünyayı yönetiyor”
“Planları çoktur, bir b-c-d planları var”
“Zeitgeist’i izledin mi? Çok güçlüler!”
Vs. vs…
Oysa hiç de öyle değildir gerçek. Zeitgeist gibi bir Hoollywood simülasyonu
tam da bunun için özenle çekilmiş bir filmdir. Diğer tüm Hoollywood filmleri
(benzetimleri) gibi. Bu gerçek dışı sanrıları tüm dünyanın sömürü altında
yaşamaya çalışan toplumlarına yutturmak, yedirmek için.
Karşımızdaki bir ejderha değil. Sadece bir yel değirmenidir.
Jale ALTUNEL
11. Aralık. 2017