üzerinde dumanlı mesainin
ağırlığı
yarıya indi gözkapakları
bir yoksunluk nöbetine sarılıp
öylece uzandı.
barıştı bir ara rüya,
özgür uykularda.
bir koku çalındı burnuma
atonal, nefesli sazlarla
Hekimköy’e giden dolmuşta
uğurlu sayılara inancım
yoktu ama
tapardım bir zamanlar
forma numarama.
bir soru vardı, can
çekişen eski zamandan
yüzünde eski yaralar,
boğazında kurumuş kan.
ne zaman dönüp içime
baksam
göz göze geliyorduk hiç yoktan
cevapsızlar mezarlığına göm
beni dedi
son nefesinde,
korkmayı keşfetmediğim
yıllara dairdi soru,
karanlıktan.
“sessiz”
j.ak
19.Ağustos.2013
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder