14 Temmuz 2020 Salı

İKİ KOCALI HÜRMÜZ - ERMENİSTAN

Ermenistan’ı başına buyruk ve bağımsız bir devlet olarak görmek kadar safiyane ve naif bir düşünce olamaz. Ermenistan her şeyden önce Dünya üzerinde kurulmuş olan terörist devletçiklerden biri ve biz Türk Dünyası için, en tehlikeli olanıdır.

Uzun yıllar, Sovyetler Birliği hegamonyasında ve o ne derse onu yapan bu ülke geçtiğimiz yıllarda Dünya üzerinde Turuncu Devrimler’in babası sayılan ABD’nin “çabasıyla” bir Turuncu Devrim gerçekleştirmiş ve başındaki köhnemiş Sovyet artığı lideri değiştirip Paşinyan’ı başa geçirmiştir.
Tüm Dünya kamuoyunun bildiği gibi Azerbaycan ve Karabağ meselesi Türkiye’nin önemli kırmızı çizgilerinden biridir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bilindik kardeşlik ve soydaşlık ilişkilerine ekonomik ilişkiler ve üretim ilişkileri de eşlik etmektedir. Baku-Tiflis-Kars Demiryolu, bir başka değişle Yeni Demir İpek Yolu başta olmak üzere, Tap-Tanap boru hattı bu üretim ilişkilerine önemli ve son derece stratejik örnekleri teşkil etmektedirler. Ayrıca yok sayılıp küçümsenmeye devam ediliyor olsalar da, Azerbaycan’dan Türkiye’ye göçmen işçi olarak gelen soydaşların gerek bavul ticaretiyle olsun, gerekse küçük işletmelerin üretimlerinde bulundukları katkı olsun bu listede bizce hiç de küçümsenmeyecek ölçekte katkılardır.
Ancak stratejik üş birliği ve ortaklıklar söz konusu olduğunda iki sene önce de yazdıklarımda belirttiğim gibi, Yeni Demir İpek Yolu, bölgede ticari transportinge nezaret etmemiz konusunda iki ülkenin de elini ticari anlamda güçlendirecek bir unsur olmuştur. Tap Tanap boru Hatları konusu ise Covid-19 “salgını”yla ve buna mukabil petrol fiyatlarının düşmesiyle bir tür devre dışı bırakılmıştır.
Rusya, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınır ihlâli konusunda bir anlaşma olduğunu ve Kazakistan’ın Karabağ konusunu bunun dışında tuttuğunu biliyoruz. Ermenistan’da da eski Sovyet nostaljisi yaşayan Paşinyan karşıtları olduğunu biliyoruz.

İÇ ÇELİŞKİLER SAVAŞ BAŞARISI TALEP EDER

Ermenistan’ın her daim Sovyetler Birliği ya da dağıldıktan sonraki adıyla Rusya’nın tetikçiliğini yapan bir terörist devlet olduğunu biliriz. Ama terörist, adıyla müsemma çıkarları kimden taraftaysa onun işini görür. Başındaki lideri ABD’nin atadığı Ermenistan’ın bu seferki sıçrayışını ABD’nin kışkırtmasıyla yaptığını düşünmekteyim. Tahribatını sınır ihlâliyle yapıp, suçu Azerbaycan’ın üzerine atması Rusya’yı muharebenin içine çekme plânıdır.
İşin aslı Amerika’nın amacı Ermenistan ve Azerbaycan üzerinden Rusya’yı ve Türkiye’yi karşı karşıya getirmektir.
Dünya’nın ekonomik krizlerine ve ülkelerin içlerindeki çelişkilere bakınca durum Birinci Paylaşım Savaşı’nı anımsatmaktadır.
Her ülkeyi ve içlerinde neler olup bittiğini bizlere anlatmayı politologlara bırakıyorum.
Ulu önderimiz Atatürk, “Savaş, gerekmedikçe bir cinayettir” demiştir. Diplomatik ilişkilerin tıkandığı, adeta gücü gücüne yetenin eşkiyalık ettiği, pek çok ülkenin demokrasi adı altında iç siyasetinde diktatörlük derecesinde halkına zulüm ettiği böyle bir dünyada kaçınılmaz hale getirilen SAVAŞ gerçeği, ancak silah ve mühimmat üreticilerinin cebini doldurmaya ve halkları daha da mazlumlaştırmaya çaresizleştirmeye yarar.
Ancak öte yandan Mustafa Kemâl ATATÜRK, pek çok cephede savaşmış, bu ülkeyi zalimlerin elinden kurtarmış, Kuvva-i Milliye gibi bir devrim ordusuyla hem askeri alanda, hem de siyasi alanda bir dehâ olduğunu tüm Dünya’ya göstermişti.
Şu anki duruma baktığımızda, Doğu Akdeniz’deki adalarımızı kaybettiğimizi, geri dönülmez kararlarla pek çok haklarımızı kaybettiğimizi iki cephede savaş halinde olduğumuzu görüyoruz. Emperyalistler bir üçüncü cephede de savaşmamızı istemektedirler. Bu, bir ülkeyi iyice güçsüzleştirip söz söyleme hakkını tamamen elinden almak için kurgulanmış oyunlardan biridir.

AZERBAYCAN’IN YANINDAYIZ

Bu ahval ve şeraitte olsak da, elbette Azerbaycan’ın yanında olacağız. Bunun altını kalın puntalarla çizeriz.
Rusya Savunma Bakanı’nın “bu konuya biz karışmayız” minvalindeki açıklamaları da pek güvenilir değildir. Bu arada söylemeliyim ki burda Rusya ve Amerika’yı soğuk savaştan kalma bir zihniyetle iki farklı kutuptalarmış gibi görmek son derece hatalıdır. Çünkü her ikisinin de Türkiye ve Azerbaycan hakkında kendi çaplarında emelleri vardır ve düşmanlık konusunda her daim ortak hareket edebilirler.
Amerika bu yüzden Dünya mirası Ortodoks Kilisesi AYASOFYA’nın cami olarak ibadete açılması krizini fırsata çevirerek, Ermenistan Azerbaycan hibrit savaşını çıkarmayı Ermenistan’a sipariş etmiş olmalı.

Jale ALTUNEL
14 Temmuz, 2020

Hiç yorum yok :