3 Ağustos 2021 Salı

AĞIT

 

Torosların semah dönen şahanı

Kanatlanıp uçmak ister sincabı

Etten duvar örmüş ana kardaşı

Dağlandı da gitti canım yongası.

 

Tahtacı’nın tek geçimi ormanı

Ne güzeldi coğrafyamın Türk yayı

Ağaçlarmış yiğitlerin sırdaşı

Dağlandı da gitti canım neyleyim?

 

Kurtuluşta çobanların ataşı

Barış diye çağlar gülen bakışı

Dumanlanmış şimdi alın yazısı

Aşsız kalmış köylüm, canım yongası.

 

Kimisi hiç sevememiş doğayı

Talan etmiş yoktan yere dünyayı

Nefsin değil bir nefesin mirası

Dağlandı da nefes yerim neyleyim?

 

Gitti gülüm arıların çam balı

Göğe çıktı gelin kızın feryadı

Ölü doğdu ineğimin buzağsı

Dağlandı da gitti canım neyleyim?

 

Duman kaplar gözlerinin ferini

Gerçek acı delip geçer ciğeri

Ateş içi gülüm canlar pazarı

Kıymışlar da vatanıma neyleyim?

 

Gözüm arar devlet uçaklarını

Askerler ve pilot  kucaklarını

Hazar’dan da gardaş yazar destanı

Yanariken yürek, çayı neyleyim?

 

Her yangınla iştahlandı sermaye

İmar geldi ağacımın yerine

Betonlaştı kalbin gibi, coğrafya

Yaban oldun bu doğaya neyleyim?

 

Yeşilde yemiş yok, mavide balık

Bu savaşta yine sahipsiz kaldık

Geçimsiz ve aç kalmakla sınandık

Kara günler geçer canım yongası.

 

Kayıplarım uçmuş kutlu uçmağa

Binmişler de gökyüzünde Tulpara

Dönerlermiş gözlerimin yaşına

Girerlermiş toprağıma neyleyim?

 

Bunca gelen oldu aziz yurduma,

Yurtsuz kaldı semah dönen yiğidim

Köyün yurdun terketmesin Türkmenim

Dağlandı da gitti canım neyleyim?

Küllerinden doğar ezel, ebedim.

 

“Ağıt”

j.ak

3.Ağustos.2021

 

 

 

 

Hiç yorum yok :