soğuklara kaldı sabah
güz mahsur, şimdiyse esir
Küçükbük Burnu’nda yanarken burnum,
deniz tuzlarına karıştı gözyaşı tuzum
yoktun...
umudu balıklara dağıttım bugün
ki korkuları benden az
kulaçlar kaç yemin içti,
tanrılar sayamaz.
yüzerken yüzüm,
öz içimi yıkıp geçti
ve eski bir göğe asıldı yaz,
yoktun.
umudu, balıklara dağıttım.
bak,
denizle bir şimdi gözyaşlarım!
dön yüzünü Ege’ye, gülümse
çünkü
çünkü
darmadağın umutlarla
ben oradayım...
ıslandı ve üşüdü ilk kez bugün
korkularım
ve tir tir titrerken çaresiz
ısıttı yüreğim
zavallı korkuları
tek şahidim deniz
yoktun.
yokluğunu
bir ben,
bir de korkularım biliriz
ki hep yok saydı
gözyaşlarımı
deniz
ki hep yok saydı
acıyı içimiz...
bak,
ufuk çizgisinden
bağırıyor şimdi iki martı
“o burada olsaydı,
olmazdık biz...”
korkularım
ve tir tir titrerken çaresiz
ısıttı yüreğim
zavallı korkuları
tek şahidim deniz
yoktun.
yokluğunu
bir ben,
bir de korkularım biliriz
ki hep yok saydı
gözyaşlarımı
deniz
ki hep yok saydı
acıyı içimiz...
bak,
ufuk çizgisinden
bağırıyor şimdi iki martı
“o burada olsaydı,
olmazdık biz...”
“tanrılar sayamaz”
j.ak
14.Ağustos.2011
14.Ağustos.2011
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder