7 Ekim 2013 Pazartesi

iki numaralı emektar

Karanlık gibi süzüldüm odanın her yerine.
Dağılmanın ön şartıydı
kalanları der top etmek birkaç bavula.
Güçsüzlük hüzün taşır,
ve hüzün yok eder direnci
durumlara kızacak hal kalmadı.
Duygula sesler gibi sıkıştı
karanlık köşelere.
Üstelik benimdi o derme çatma doku
sinmişti üzerime.  
Bir süre kibir akıtmak gerek.
ucu açık merdivenin.  
Çıkmak istedikçe çekilir, yalnızlık. 
bir parmak burukluk çalar damağıma,
dağınıklığım ve acı.
Bu yalnızlık,
öylece iyi geliveren ev yapımı bir kocakarı ilacı.
Ve şairin dediği gibi, 
herkesin evinde eksikmiş bir odası.
Çıkmalıymışım buradan,
yoksa eksilirmiş gri hücreler ön frontumdan.
Zor oysa çıkmak,
derlediğim dağınıklıktan.
Ve korkuyorum, 
küçük ama önemli bir anıyı 
unutmaktan, duvarımda öylece, 
asılı duran.
Özlemi yorarken tutku,
okulun arka bahçesine bir kapı aralanır
iki numaralı emektar formasıyla,
derin markaja gömülür 
sabır.

“iki numaralı emektar”
J.ak
7.Ekim.2013


*"Kime sorsan evinde bir oda eksik." Ö.Asaf


Hiç yorum yok :