13 Ocak 2012 Cuma

ULUSAL ŞUURU BİTİREMEYECEKLER!


Dün, akşam saatleri internet gazetelerine düşen habere göre, artık 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarını stadyumlarda izleyemeyeceğiz...

Haberin manşeti garip. Diyor ki 19 Mayıs kutlamaları iptal.
“Mili Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü, 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazı ile 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde Ankara dışındaki illerde kutlamaların sadece okullarda yapılmasını istedi.” (Ankara-AA)

Bu haberin detayında ise kutlamaların TEKNOLOJİK(!) stadyumlarda yapılmasının daha uygun olacağından dem vuruluyor. Hem öğrenciler hem veliler bir “yük”ten kurtarılıyormuşmuş.

Şimdi haberin manşetini mi sorgulayalım, bu millete ifade ettiği kavramları mı hiç bilemedim. Ama neresinden tutsanız elinizde kalacak bir sürü saçmalığın, yine, sanki iyi bir şey yapılıyormuş gibi servis edilmesi ve Türk Ulusu’nun yine her zamanki gibi aptal yerine konmasıdır kabak tadı veren.

Birincisi o törenlerin adı 19 Mayıs kutlamaları değil. 19 Mayıslarımız, Atatürk’ü anma etkinliklerimizdir. Çünkü Atamız’ın doğum günü olarak kabul edilmiştir 19 Mayıs tarihi. Ulusumuz için bu tarihin anlamı ve önemi işte bu şekilde taçlandırdığımız büyüklüktedir.

Aylar önce 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na alternatif kutlamalar düşünüldüğüne dair haber yayılmıştı. Demek alternatif kutlama dedikleri TEKNOLOJİK STAT KUTLAMALARI imiş. Gençlik ve Spor konusuna gelince ise demek ki hımbıl sümsük, uyuşuk ve topluca hareket edemeyen yeni nesiller yetiştirmenin hayaliyle yanıp tutuşuyor bu kararı verenler.

İptal,

Alternatif tören,

“Yükten kurtarmak”,

Stadyumlarda değil de okullarda kutlamak...

Vs.vs...

Yahu lâfı neden dolandırıp duruyorsunuz? Siz kimi kandırıyorsunuz?

Stadyumlarda Millî Bayramımızı kutlamamız YASAK EDİLDİ işte düpedüz!

Bir başka deyişle Atatürkümüz’ü Stadyumlarımızda devasa coşkular içinde anmamız YASAK edildi bizlere! Öyle okullarda kendi aranızda kutlayın işte diyorlar.

Zamanla onun da bir hâl çaresi bulunacaktır. Okullarda da yasak edilme bahaneleri sıralanacaktır. Bunun içinse en belirgin bahane, okulların eşitsiz kutlaması olarak gösterilecektir. Çünkü bazı(!) okullar bariz bir şekilde ders yoğunluğunu bahane ederek kutlamayacaktır ve diğer okulların buna çocukların üniversite yarışını bahane ederek bu eşitsizliği(!) ortadan kaldırmak isteyecekleri konusu eklemlenecektir, vs... Bu senaryolar günü geldiğinde bilahare sahnelenecektir tabii...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız deprem bahane edilerek kutlanmadı.

Şimdi 19 Mayıs’a Kurtuluş Mücadelemiz’in başladığı o güzel günümüze diktiler gözlerini.

30 Ağustos deseniz okullar tatil. Askerî törenlerin resmî geçitleri ile kafayı bozanlar olacaktır elbet. Ki son yıllarda haberlerde kırk saniyelik görüntülere hapsediliyordu koskoca Zafer Bayramımız...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na gelince, adı bile ürkütücü geliyor olmalı bazılarına. Ulusal Egemenlik falan. Nasıl yani Ulusal?

Çoluk çocuk işleri işte demeyin. Ağaç yaşken eğilir. Ve düşmanlarımız bunun gayet farkındalar. Eminim ki 23 Nisan için de kafalarda binbir fırıldak dönüyordur. “Hava soğuk minikler üşüyüp hasta olmasınlar.” Gibi gayet masum bir bahane benim ilk beklediklerim arasında meselâ...

Ulusal Bayramlarımızla uğraşılmasının hizmet ettiği amaç bellidir. Halkın ulusal bilincine incir dikmektir tabii ki biricik sebep. Bu halkı ulus bilincinden iyice uzaklaştırıp yeniden tabâ haline getirmek istiyorlar. Sgk’ların özel sektörde millî bayram günlerinde önonay vermeleri, zaman içinde devlet kurumlarında da gündeme gelecektir ve bilin bakalım ne olacaktır? Dinî bayramlar artık neredeyse her yıl iki bayram dokuzar güne yayım yayım yayılırken, Millî Bayramlarımız, resmî tatil olmaktan bile çıkarılacaktır nihayetinde...

Şimdi bu haberde stadyum törenleri Ankara dışındaki illerimizde iptal edilmiştir deniliyor. Buraya kadar olan kısmı anladık da,

Benim aklıma takılan soru şudur;

İstanbul’daki Kuleli Askerî Lisesi ve Deniz Lisesi,

Bursa’daki Bursa Işıklar Askerî Lisesi,

İzmir’deki İzmir Maltepe Askerî Lisesi, 

Büyük şehirlerimizdeki medaar-ı iftiharlarımız Şanlı Ordumuz’un gözbebekleri olacak olan gençlerimizi o yüce görevlerine hazırlayan okullarımızdır.

Ankara dışındaki şehirlerde stadyum törenleri iptal edildi ise bizler bu çocuklarımızın 19 Mayıs coşkusunu nereden izleyeceğiz peki?

Onları gidip okullarında izlemeye kalksak eminim kendi ebeveynlerini alabilirler ancak izleyici olarak. Peki halk artık bu öğrencileri izlemekten mahrum mu bırakılacak?


Yanıt tabii ki bellidir. Evet mahrum bırakılacak!


Çünkü hesaplardan bir diğeri Şanlı Ordumuz'un Atatürk'ün ordusu olduğu gerçeğini gözlerden uzak tutmak istemeleridir. Askerî okullarda müfredat değişikliği istenmesinin asıl nedeni tam da budur zaten. Atatürk İlke ve inkîlaplarına bağlı yurttaş yetiştirmeyle alakalı madde Millî Eğitim'den nasıl KHK ile şıp diye kaldırıldıysa, aynı uygulama hem de müfredatlar değiştirilmek sureti ile askeri Okullar'da da aynen yapılmaya çalışılıyor. Ve ilk olarak da sanırım onlara reva görülen, Atatürk'ün doğduğu gün saydığımız Kurtuluş Savaşımız'ın başladığı gün olan 19 Mayıs gününü gözlerden uzak ve sessiz sedasız kutlamaları ve Atamız'ı da ha keza gözlerden uzak bir şekilde sessiz sedasız anmaları(?)dır... Bu gidişle Nutuk okumak da yasaklanır. Gözden uzak, gönülden uzak yani. Askerimiz ile iç içe olduğumuz, onların varlığı ile gurur duyduğumuz manzaralar gitgide uzaklaştırılıyor gözlerimizden...

Biliyorum ki bu yanlış hesaplar günün birinde dönecektir.

Ve ben eminim ki her fırsatta küçümsedikleri bu halk, oynanan bu talihsiz oyunu yüreğinin gücü ile tek yumruk olarak yine bozacaktır!

Millî Bayramlarımız’a yeni tarihler atmak durumunda  bırakıldığımızın farkında mısınız?!


Jale ALTUNEL
13.Ocak.012

4 yorum :

Adsız dedi ki...

:))) YÜREĞİNE SAĞLIK...BU HABERİN ARKASINDAN ÇIKAN DİĞER BİR HABERİ ATLAMAYALIM DERİM SÖMESTRİ TATİLİNDE İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRENCİLERİ ARTIK KABE ZİYARETLERİNE BAŞLIYORLAR...ÇOK MANİDAR...DEĞİLMİ...

Jale Altunel dedi ki...

Teşekkür ederim. Sorma, hiç sorma! Her kuşu sevdik, bir leylek kaldı değerli arkadaşım...

Sanki memlekette eğitim konusunda fersah fersah mesafeler kat edildi de, labaratuvarlarımıza araştırmalar için devasa bütçeler ayrılıyor da, parasal olarak tüm olanaksızlıkların üstesinden gelindi de bir tek eksiğimiz Kâbe gezisiydi! Şimdi o da tamam oldu. Hey gidi memleketim benim, kimlerin eline oyuncak oldun böyle?

byrsx dedi ki...

Şiir yaz şiirrrr nerde şiirrlerrrrrrr :)

Jale Altunel dedi ki...

Bu ara yarım yamalak yazıyorum onları. Karalama şeklindeler:) Tamamladıkça ekleyeceğim, haklısın bu serzenişte...