ANT
Yeniden
tanışmak her uykuda,
Aynı
kâbusla, aynı kâbusla
Antlar
suçsuz yere mahkûm
Kefensiz
yatan yoksulun
Kemik
parmaklıklarında.
Korkular
uçsuz yerlere firar
Deprem
sarsıntılarıyla pompalanan
Yüreğinde
yurdun.
Kımıldayamaz
hâlde, bu beden felç
Uyku
genç, zaman geç, ölüm genç
Çelişkiler
yığını düğüm boğazlar içre
Bir
saz örgüsü dipdiri, ses tellerinde
Ve
iri taneli sözleriyle kaynıyor türkü
Dili
kara, dili acı, dili sivri.
Ağıtların
her dem kanlı olur yarası
Ölümünü
bekler sinsi leşçi sürüsü
Ölmez
olur hey dost ozan gözyaşı
Bilmez
misin o beklemek sana nafile
Karabasan
inmeli, çolak topraklar
Çorak
yürekleriyle bekler
Bütün
korkaklar
Sıraya
girdi şimdi
Leş
etiyle avunanlar
Akbabalar,
Çakallar,
Ve
sonra sırtlanlar;
Bilin
ki bu kâbusu tanıyanlar var
Helâlleşmez
hiç kimseyle
Koskoca
Dumlupınar
Korkuları
ona gömdük
Dönmezler
gayrı
Andımız
var baştanbaşa
Al
gelincik ırmağı.
Bilin
ki onu hâlâ
Kana
kana içeriz biz
İçmekle
de kalmayıp,
Diz
vuranlardanız biz.
“Ant”
j.ak
3.Aralık.2021
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder