her tarafı benden bir adım
şu Beşçeşmeler'in.
kim kimi paylaştı bu gece
bilmezden geliriz,
iki yaralı
iki umutsuz çocuğuz.
oysa hiçbir zaman
böyle dertler olmazdı ki konumuz
biz ki kurtarırız memleketi bilirsin,
her kadehte yükselirken seslerimiz
ve artarken sinirlerimiz.
altmışbeşlik Raşit de yorgun,
bağlama üstadı Erol da.
dertler bir ve
roller artık ardı görünür birer kevgir
kimin umurunda...
üzüntüler ve kırgınlıklar
dillere pelesenk
biliriz nasılolsa,
bir adım sonrası yolun
yine ve yeniden memleket...
Beşçeşmeler bu
hava sert eser burada bilirsin
biz ve onlardık başından beri,
biz, onlar ve sevdalardık.
kim derdi ki
bir Tolga Çandar türküsü
çalarken Erol,
ağlamaksızın biz
şerefe diyeceğiz,
ve meyhanecinin
ömür boyu enleminde
melekleri kılığına gireceğiz...
"herkes kendi sevdasını çoğaltsın"
der gibi
sormazdan geldi bu gece
bizim çok bilmiş!
hey gidi Köşem,
hey gidi hep oturduğumuz masa
şu yorgunluk bana kalsa
susmaktan da beterdi oysa.
ki kaç kişiyiz,
birbirimizi biliriz.
ama bu gece diyemezdim kimseye,
diyemezdim.
kendi kendimi
ele veremezdim.
sırf bu yüzden bütün muhabbetleri
tahammüden provoke ettim.
eski püskü,
o güzelim dostları
birkaç kadehin içinde
bu geceye mahsus
eritip hapsettim.
"bu gece"
j.ak
01.Mart.2011
(Beşçeşmeler dostları ve Candan Yalçınkaya için...)