renkleri kurtarılmış bir gurup
kızıl serüvenin altında
mordan düz çizgiye oturup,
haber verir ertesi günün rüzgârını
dağlara.
dağlara.
rüzgâr koparıp alacak gibi
o ebru düşlerimizi
o ebru düşlerimizi
selâm dururken ufuk,
aynılıklara
aynılıklara
umutlar yapışır
yürekteki yaşlı dallara
yürekteki yaşlı dallara
savrulana dek rüzgârla,
ilk ışıklarıyla durular gün
karanlıkları.
gözlerinde damlacıklar sürgün yapraklar
güneş siler tüm yaşları
dokunmadan.
dokunmadan.
saatler yıllarla,
gün ufukla inatlaşırken
gün ufukla inatlaşırken
ardına bakıyor yine gün
nicedir sürgün...
nicedir sürgün...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder