15 Temmuz 2011 Cuma

GÖLGE OYUNU


Kan emiciler, kandan beslenenler, otuz yıldır terörden geçinen kan tacirleri. Mutlu musunuz?  Dün gece yediğiniz yemek boğazınızdan geçti mi?  Ben vereyim bu soruların yanıtını. Hepiniz çok mutlu oldunuz ve domuz gibi de yediniz “yemeklerinizi” eminim bundan. Tek bir damla gözyaşı dökmediniz, dökemezsiniz de zaten, yüreklerinizi nasır bağlamış sizin.


Türkiye’de bir iç savaşı kızıştırmaya uğraşan tacirler bunun leblebi çekirdekle yapılmayacağının farkındalar. El altından yapılacak silâhların ticareti kimlere ne kazandıracak? Aranızda bunun rant hesabını da yaptınız mı? Yapamadıysanız onları da şike yapmaktan tutuklatacak mısınız yoksa? Günlerdir bikbiklenip durdunuz şike diye. Gündeme bakın ne kadar eğlenceli!  Peki at yarışlarında yapılan şikeleri neden kimse soruşturmuyor? Yoksa o rantın geliri güzel mi dağılıyor? Ya da “kontrolsüz güç güç değildir” yaklaşımı ile AKP bu ranta da mı göz dikti kim bilir? Öyle bir paranın aktığı her yerdeler ki zira, insana başka türlü düşünme şansını adeta tanımıyorlar zaat-ı muhteremler... Bakırköy’de meşhur bir jokey rahmetli halamların komşusuydu. İyi sporcu ve tertemiz bir ağabeydir. Ama küçükken hiç anlayamazdık neden dev gibi korumalarla gezdiğini, eve bile onlar tarafından getirildiğini... Paranın girdiği her yerde şike vardır. Boşu boşuna futbolcuyu “Modern Çağın Gladyatörü” diye adlandırmıyorum. Milan ve Juventus da aynı sebeple düşmedi mi? Ha sonra ne oldu peki? O ülkelerin futbolu pir-ü pak mı oldu? Yoo... Olmadı tabii. Aynen devam, şikeciler ve şike tüyoları... Ancak ne ki o ülkelerde gündemi bizdeki gibi alabora etmedi bu konu. Suçlular yakalandı cezalar kesildi hepsi bu. Deniz Feneri yolsuzluğu davası gibi sessiz sedasız sürüp gitmişti o davalar o ülkelerde. Ama bizim memleketimizde iktidar işine gelen davayı gizli saklı yürütürken, işine geleni de ayyuka çıkartıp gündemi onunla doldurmayı ve milleti uyutmayı beceriyor. Mevzu paranın büyüklüğü ile alakalıysa Deniz Fenerinde dönen para Fenerbahçeyi kim bilir kaç kez satın alırdı? Kaç kez?! Ama konu bölücülüğü Fenerbahçe Galatasaray’a bile çekmek konusu olunca, hem de şu özerklik ilânı arefesinde, tadından yenmedi doğrusu... Özellikle yazmayıp beklemeyi tercih ettim gelecek olan bombayı. Alın size bomba. On üç şehit ve bir özerklik ilânı. Ama Fenerbahçeydi Galatasaraydı, yöneticilerin yaptıkları zırva açıklamalardı derken bir yandan dalgalar halinde(!) sürüp giden tutuklamalarla dil ve akıl tutulmasının en uyuşturulmuş seyrini yaşıyoruz bir yandan da...


Cambaz bu kez kocaman! Bu cambaz daha ne kadar şişebilir ki acaba? Futbol bile siyasete cambaz edilebiliyorsa bir sonraki bombanın cephanesini merak ediyor insan. Ya cephaneyi fena halde tüketmiş bir AKP vardır ortada ya da... Ya da milleti aptal yerine koymayı şiar etmiş bu leş kargalarının sıradaki mönüsünü afiyetle yiyeceğizdir...


Yeni anayasa, emperyalizmin yeni çanak tutucularının taşeronluğu ile oylanırken cambaz bu kez halkın tamamı yapılmak isteniyor olmalı. Bu senaryonun teorik kısmını saklamanın en güzel yolu küçük gruplar halinde başlatılacak olan bir iç savaştır. Ve bu leblebi çekirdek ya da çakıl taşı ile yapılsa bile işin içinde önemli bir ticaret vardır ki biliyoruz ne leblebi, ne çakıl taşı, ne de karanfille yaptırılacaktır bu kargaşa. Bundan sağlanacak rant, bu ticareti yapanların  evlatlarına mezar taşı parası olur inşallah!


On üç evladımız şehit edildi. Hangi ve kaç paranın hesabı daha önemli olabilir ki bundan? Televizyonlar Merih’den yayın yapıyor gibiler. Anlamak mümkün değil. Neredeyse dansöz oynatacaklar. Hangi kanalı açsam yüzsüzlük diz boyu. Pişkin pişkin sırıtan yüzler hiç birşey olmamış gibi. Bir kanalda romantik komedi filmi var, diğerinde bir dizi vs. Sonra birileri çıkıp köyün delisi gibi özerklik ilân ediyor kendi çapında. Ben de dün gece krallığımı kurdum, yarın birkaç kişinin canına kıyıp bu durumumu ilân etmeyi düşünüyorum. Çünkü o kadar kolay. Ya da oralardan öyle gözüküyor. Kim bilir?..


Terörden beslenen besleme köpekler söyleyin bana hangi ve kaç para on üç canı öldürmeyi mübah kılıyor gözünüzde? Memleket on üç askerden mi ibaret sanıyorsunuz? Malum basın bu ölümlerden TSK’yı sorumlu tutmuş. Savaş uçağımız bombalamış askerimizi. Bunlar birer hain klâsiği olarak tarihe geçmeli. Ne yapıldıysa TSK yaptı zaten değil mi? Gladyo yaptı, derin devlet yaptı. Yani eli kanlı  terör örgütü PKK neredeyse kimseyi öldürmeden otuz yıla yakın bir süreyi geride bıraktı. Yani otuz beş bin civarında askeri ve onca sivili hatta Serap Eser’i falan hep TSK ve derin devlet öldürdü. G.Doğu’da el kadar bebeklerin eline taşları da TSK veriyordur kesin. Taksim’de kreşe molotoflu saldırı yapmak, Mersinde anaokulu bombalamak hep derin devletin işi. E madem öyle de bu gerizekâlılar neden dağdaki hainlere özgürlük savaşçısı gerilla gibi isimler takıyorlar? Bu ne yaman çelişkidir böyle? Her lâfa bir yanıt zinciri artık saçmalığın doruklarına tırmanmıştır. Öyle ki neredeyse kaleşlerinden çıkanların mermi değil karanfil olduğunu savunacaklar.


TSK için ise hep şunlar deniliyor. “Bi’ bitiremediler şu terörü ah şu TSK!!!” Terör kan emicilerin gelir kapısıdır. Kolayla bitmez. Silâh ve uyuşturucunun ticaret zincirindeki besili hain tosuncuklar, hep şike yapılsın ister çünkü. Hakem Amerika olduktan sonra şikenin biri bin para. Terör yasası derler bitmez. Kurşun sıkan teröristi vurdu diye askere dava açılır, “neden belden aşağıya ateş etmedin” diye soruşturulur ve hatta suçlu falan ilân edilir. Ama öte yanda eli kanlı katiller davul zurnayla karşılanıp çadır mahkemelerince serbest bırakılır. TSK’nın Kandil’e girmesine izin verilmez, neredeyse TSK’nın nefes alıp vermesi bile yasakken bir de yüzsüz yüzsüz TSK bir türlü terörü bitiremedi lâf ebeliği yapılır. 

Verin bakalım TSK’ya tam yetkiyi sonra oturup gün sayalım birlikte... Acaba çift haneli rakamlara gelebilir miyiz?

Hiç zannetmiyorum. Ama birileri kan içmeye devam edecek, şamar oğlanı olmaya meraklı PKK ve onun sevicileri Amerika’ya o koca götünü yaslayacak ve bir de üstüne “Biz özerk olmuşak” edebiyatı yapacak! Tam bir komedidir bu. Ama trajikomedi...


Ey kan içerken kahkahalar atabilen hain!

Bu millet o koca götünü dayadığın Amerika’yı falan tanımayacak günün birinde.  O zaman da gülebilecek misin böyle? Kork! Türk Milleti’nin neler yapabileceğini iyi bilirsin sen. İşte o yüzden kork! Değil on üç asker, bin üçyüz onüç askeri de şehit etsen bu millet dimdik duracak. Ama sen iyi hatırlarsın ey hain! Hani o gerilla dediğin dağdaki çapulcu topluca öldüğü vakit leşleri hiç bir yere sığmayıp top sahasında teşhir edilince nasıl tırstığını anımsa! Terörün nasıl da şıp diye bitiverdiğini. Çünkü sen korkaksın! Arkanda Amerika olmasa bir bok beceremezsin! O gerilla dediğin pespayenin o yıllarda nasıl da korkup teker teker teslim olduğunu anımsa ve kork!

Hiç tanıyasım yoktur o özerkliği bunu iyi bilesin! Kalıcı olsun diye ağlaşıp duruyordunuz  geçenlerde şu sözde özerklikten bahsederken. Nasıl da biliyorsunuz ama değil mi? Nasıl da iyi bellemişsiniz Türk Milletini?

Çünkü o dediğin şey kalıcı ol-ma-ya-cak! O yüzden çok sevinme, biliyorsun ki er ya da geç... 

Hiç yorum yok :