2 Kasım 2011 Çarşamba

hâre...

ay göçü, 
son saatleri gecenin
az önce 
kimliğini kaybetti merak
ve saydamlığı artarak 
ardında yok olan yolcuyu 
neyselerin secdesinde,
yolculadı seyrim
ki amin. 
içilmemişti hiçbir yemin,
açılmamıştı 
bir tek yaprağı içimin.
eski-yeni mabedinde 
bir sığ denizin
ayakları ve elleri vardı med cezirin,
herdaim serin.
kusurlar çizerken aklın ırmağı
kolları mantık ki, kollar yalnızlığı
yekpare geçitlerde şimdi
çığlık çığlığa sessizlik
ve resmi geçitlerde 
hâreme atılmış bir çentik.
sabah sahilini yalarken
kar sabanı tebessüm,
açılan mı yoksa 
çekilen miydi kıyılara
can evim?
bilmedim...


"hâre"
j.ak
2.XI.2011

Hiç yorum yok :