ay göçü,
son saatleri gecenin
az önce
kimliğini kaybetti merak
ve saydamlığı artarak
ardında yok olan yolcuyu
neyselerin secdesinde,
yolculadı seyrim
ki amin.
içilmemişti hiçbir yemin,
açılmamıştı
bir tek yaprağı içimin.
eski-yeni mabedinde
bir sığ denizin
ayakları ve elleri vardı med cezirin,
herdaim serin.
kusurlar çizerken aklın ırmağı
kolları mantık ki, kollar yalnızlığı
yekpare geçitlerde şimdi
çığlık çığlığa sessizlik
ve resmi geçitlerde
hâreme atılmış bir çentik.
sabah sahilini yalarken
kar sabanı tebessüm,
açılan mı yoksa
çekilen miydi kıyılara
can evim?
bilmedim...
"hâre"
j.ak
2.XI.2011
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder