9 Ekim 2012 Salı

talan

caddelerin belli nirengileri
her biri insan seli
yola her revan oluşta yüzleri yabancı, yüzlerine
ve çoğu kere de selâmlamadan geçtiler
gökdelenleri.
aceleciydiler aceleci,
toplu taşıma araçlarında okuyorlardı
malûm gazeteleri
o gazeteler ve televizyonlar ki,
savaşa hayır çığlıklarıyla yollara dökülen yüzbinleri
yok sayarken
hayvanlar ölmesin diye haklı bağrışanlar üzerinden
prim yapıyorlardı
halkın koyunluğuna dair.
anlayamıyordum anlamayanları
oysa modaları yaratanlar her zaman
modacılardı.
kaç Türkiye’nin sabahı olduk gamlı,
bahar ve yaz mevsimlerinde en çok
güneşimiz utandı
diyeceğim o ki
aşinalıklar bu ara çokça azaldı.
meselâ Radyo Binası bile satılıkmış BM’ye
Nazilli’deki Sümerbank, ilk işleriydi hani
acel tecel sildiler bütün izlerini
değişti okuldaki kitaplar müfredatlar
güneşimiz karardı.
“geldikleri gibi giderler” demişti Haydarpaşa’da
on sekizde,
en çok orası yok edilmek istendi...
memleketin yeni çehresine
yüz sürdü ayinleri anımsatırcasına
kimileri.
ve o kimileri çok sevdiler parayı
tüketirken en pahalı  benzinini Avrupa’nın
en pahalısına biniyorlardı arabaların
bu mutlu halleriyle
milletime ikide birde
koyun diyorlardı üstelik.
anlayamıyordum bu anlamayanları
oysa modayı yaratanlar her zaman
modacılardı…

“talan”
j.ak
09.Ekim.2012

1 yorum :

Adsız dedi ki...

bu talan böyle sürüp gitmiyecek elbet....bununda sonu birgün elbet gelecektir. ozaman bu şiirsel anlatımı o günkü durum için yazarsın artık....