adları hep kayıp.
minibüsten vapura giderken
her durak,
her durak,
daralmış yüreğin
boynundaki ipi,
gevşetir artarak.
şimdi deniz seviyesinde
derin bir nefes günü,
ve sırtımda artık
ıssız bir gömü
ıssız bir gömü
ölüydüler çoktan,
sarı tonlarım ölü,
sarı tonlarım ölü,
buruk kırık tatların
tadına varmıştım çünkü.
saklamıyordum üstelik
kendimden bile bunu
kabullenmek yenilgiyi
bazen en zoru.
vapurda,
vakur bir eda patlattım!
yasakladılar ama,
bir de sigara yaktım.
deniz miline vururken
zamanı Marmara,
zamanı Marmara,
kısılarak söner bir serenat daha,
şu iskeleden ayrılırken
iç ufuklarımda...
iç ufuklarımda...
“vapur edası”
j.ak
02.Ekim.2012
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder