20 Eylül 2014 Cumartesi

kanatsız çırpınırken

dağlar dökülmüş 
ağızda saklanan sudan.
gezginde açtı masal
masalda yalkıdı semah
semahta erdi ateş
ateşte közlendi yangın,
seyrederken yorgun argın,
gök rengine büründü ses!
üstelik;
kanatsız çırpınmayı kavuşturdu kaç kez
kora kesmiş soluk seliyle öz.

insan peşine düştü toprak
yeşil kara gri mavi gözlerinden kan
sızdı.
yeşil kara gri mavi tenine can-
sızdı,
kör tohumlar misali yüz bin dolara…

biz,
gökte bir yıldız kümesiyken
yalın ve çoğul,
toprak kara gözlerinden
al mehmetlere boğulur
bağrını avlak ettiler yavruma yurdun, 
savul!
pusuya düşmesin artık
tek bir oğul…

“kanatsız çırpınırken”
j.ak
20.Eylül.2014




Hiç yorum yok :