17 Ocak 2011 Pazartesi

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI


“Atatürk’ü bu yıl Ankara’ya sokmayan zihniyetin bu tarz sayıklamalarına mantık dahilinde bir yazı yazmak, sadece bazı Atatürkçü geçinen saf dilleri bilgilendirmek amaçlıdır… “


* AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında yapılan  kutlamalarla ilgili konuştu

Spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda konuşan Poyraz şunları söyledi:

”19 Mayıs kutlamalarında her sene aynı hareketler. Artık ilgi de kalmadı. Onu yapmak yerine okullar arasında belli müsabakalar yapsak ve bu müsabakaların final yarışmalarını 19 Mayıs günü yapsak, buna ne engel var? Adı üzerinde spor bayramı; adına yakışır bir kutlama olsun. Ben bile şu anda milletvekili olduğum halde yıllardır aynı şeyleri seyret seyret, bir cazibesi de yok.”

Beden Eğitimi ve Spor İzcilik Daire Başkan Vekili Toksöz, 19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili mevzuat çalışmasının devam ettiğini, kısa zamanda isteklerin karşılanır hale geleceğini söyledi. * (Vatan 16.Ocak)


Beden Eğitimi dersleri müfredatta sanki sadece "keyifli saatler geçirme" dersiymiş gibi bir düşünce yaratılıp verilmek istenenler amacından saptırılıyor. Çocuklar için zorlayıcı, sıkıcı ve zevksiz oluyormuş.

Yani okulda yapılan her tür ders ve aktiviteden zevk almak gibi bir derdimiz, bir kaygımız başlamış mucizevi bir biçimde! “Eğitim sistemimiz nerelere gelmiş de haberimiz yok!”  Keşke gelse ve dertleri de keşke bu olsa beyzadelerin.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma  Genlik ve Spor Bayramı’nın tören hareketleri, oyun müzik dans kapsamında bir öğretidir ve ritim ve takt duygusunu geliştirirken bir stat dolusu çocuğun senkronize bir biçimde hareket etmesi sağlanır.

Çocuk belki sıkılarak da olsa kolektif bir biçimde hareket edebilmeyi öğrenir.

"Milli" duyguların geleneksel olmasının önlenme çalışmaları o aktiviteyi önce yeteri kadar sıkıcı bir hale getirmekle başladı. Hep kısıtlandı ve önüne engeller konuldu yapılmak istenenlerin. Özellikle anti militarist söylemler geliştirildi neymiş "asker gibi" yürür müymüş küçücük çocuklar. Yıllardır üzeri kapalı bir biçimde söylenen ve döndürülüp dolaştırılıp gelinenler ise;

* Çocukların bundan hiç zevk almaması,

* Militarist bir görüntü ile uygun adım yürütülmesinin tuhaflığı(?!)

* Her yıl aynı şeylerin izlenmesi… (Yani düşünsenize seyirlik olarak da sıkıcı buluyorlar olayı.
  Brodway gösterilerini izlemeye alışkınızdır bizler çünkü…)

* Hatta hazırlık dönemi yüzünden çocukların diğer derslerinden geri kalması gibi,

tuhaf ve ipe sapa gelmez yerlerdir. Kutladığımız ise:

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA  GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI’DIR!

Şimdi tabii böyle laflar yumurtlanır ve konuyla ilgili kimler neler söyleyecek diye beklenir. Bazı aklı evveller de “evet aslında adam haklı” diye atılır. Gerekçelerse zaten yukarıda saydıklarımızdır.

Yani hep kafasını Amerika’ya çevirenler bu kez kuma gömerler o kafaları. 

"Youtube'a Kuzey Kore'deki stadyum gösterilerini koymuşlar. Altında da, çocukları robotlaştırıyorlar diye yorumlar var. Romanyalı eski doğu bloku ülkelerinden biri cevap yazmış. Ben çocukken böyle gösterilere katılırdık, hiç de öyle işkence gibi falan değildi, başka kültürleri kendi değer yargılarınızla yargılayıp aşağılamayın diye.
Avrupa’da da 20. yüzyılda izci kampları ile militarizme ısındırma vardı. Şimdi Avrupa Birliği ülkelerinin işgal edilme tehlikesi yok. Olsaydı görürdünüz ne gibi paramiliter gençlik organizasyonlarını kuracaklarını. Söz konusu ülkeler ise sürekli tehdit altındaki ülkelerdir. Norveç’te bile okul çocuklarını yapma Viking köyüne gönderiyorlar milli bilinçlerini artırmak için." (konuyla ilgili yorumdan alıntıdır.)


Bunların yerine sportif müsabakaları koymak gibi bir öneride bulunmuş bir de AKP’li vekil :

Müsabaka deyince benim aklıma liseler arası hemen hemen mevcut her branşta turnuvalar düzenlenmesi geliyor. Grup elemeleri turnuvalar derken bir aylık bir sürenin bile tüm Türkiye’deki liselerin müsabakasına yetersiz bir zaman olacağı aşikârdır. Tabii ki bir de işin mali yanı vardır ki okul takımlarının bahar dönemindeki olağan maçlarında bile çocukların gidiş geliş maliyetleri çoğu kez okul aile birlikleri tarafından karşılanır. Tamam diyelim ki bunların hepsi halloldu ve hayata geçti. Maçlar ve organizasyon nasıl tanımlanacak? 19 Mayıs vurgusu Atatürk’ü Anma Coşkusu hangi ara vurgulanacak? Ha diyebilirsiniz ki: “o gün final günü olacaktır ve ayyuka çıkan bir coşkuyla Atatürk anılacaktır…”  Oldu, bunların da tek derdi buydu zaten…

Milli duyguları yok etmeyi birincil hedefi olarak belirlemiş olan her düşünceye karşı "SALDIRGAN" tutum korunmalıdır. Buna itirazı olanlara saygı duyulmaz. Ders derstir ayrıca. Birlik ve beraberlik duygusu o gösterilerin içinde "dans koreografileri" ile vardır. Aklınıza dans deyince ne gelir bilmem. Benim aklıma "bale" gelir örneğin ilk. Ancak ne var ki halk dansları figürlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığını gözleyebilirsiniz törenlerde. Nedeni, hem kulak dolgunluğundan hem de figürlere yabancı olunmadığından dolayı 2.5 ay gibi kısa bir sürede ancak öylesi bir gösteri hazırlanılabilir.

30 yıldır aynı gösterileri izliyormuş AKP’li vekil

İşte konunun beni benden alan tarafı bu olmuştur. Bu konuda İl ve İlçe Komisyon kurullarında dönen canhıraş kavgalardan hiç bahsetmeyeceğim. İzin verilmeyen koreografilerden tutun da zor geliyor öğretmesi diye savsaklayıcı bir tutum sergileyen meslektaşlara kadar her türlü tuhaflık vardır bu komisyon kurullarında.

Ancak sayın vekile kötü bir haberim var ki; o öğrenciler 30 yıl boyunca lise birinci sınıfta okumazlar. Yani her dönem çocuklarımız farklılaşır ve o duyguyu yeni nesillerin de yaşaması sağlanır:

Kolektif, senkronize, milli birlik ve beraberlik ruhu ile aynı hareketleri becerebilme duygusudur bu!


Bir de üniforma yakıştırması yapılır kostümlere ve bu yolla saldırılır bizim milli bayramlarımıza…

Sivil hayattaki üniformalılar(!) nedense hiç gözükmezler de üniforma deyince milli bayramlar ve militarizm özdeşleştirilir…

Her kurum her yer hatta mensup olduğunuz her sosyal çevrede bile üzerinizdedir bazı sivil üniformalar  ama farkına bile varamazsınız ki asıl acayiplik buradadır...

Bu kadar korkulmaz milli duyguların beslenmesinden.

Ki asıl korkulması gereken şu dönemde TAM TERSİ İKEN!!!

Hiç yorum yok :