özlem rüzgârın saçlarıyken
düğüm düğüm boğazımda
korku dolu
bir düşün perdesi
aralanıyordu usulca.
ki ben duyumsuyordum
uzaklaşırkenki resmi…
nefes almayı bile çoktan
unutmuşçasına,
bir kedinin konforu
olmuştu ataletler
denizatı gamsızlığı
şimdi artık esaretler.
acı suların kurumuş
kuyularında mı saz,
yok koskoca denizi(!)
ikiye bölen mi uraz?
ve evladına düpedüz
kıyabilene ıraz
bu günlere taşınan
gözü kapalı araz.
derin nefeslerdir şimdi
mutlardır o özlenen
her güne yüreğimi
yeni baştan dirilten
olgun bir ağaca
dadanmak gibi bolca
içime çekeceğim
o derin nefeslerdir.
“düşün perdesi”
j.ak
16.Ocak.2011
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder