25 Ekim 2010 Pazartesi

GİDİŞLER PARANTEZLERDE SAKLI

Nabzımda müsabık ruhları
bir süreliğine esirken
 kayıp zamanların,

çelimsiz düdük sesleri
 
başka sularında rafting yapmaya çağırıyor
azgın ırmakların.

Kurallar değişmiş
Krallar değişmiş

Nabzımda arıbalıkları uçuşuyor.
Kanatları otuz beşten kalma
 

Bombalar deydi uçurtmalara.
Zamanın hırıltısı
Patlama sanıla.

Sessizlik...

Adı konmamış mezar taşları
Rejim/deymiş göz yaşları
Yalanlığı şahadete,
yılanlığı cehalete sunaklanmış,
doyumsuz odaları,
Bir damak ziyafet hazırlığı
kafi gelir kendi yağı.

Ölü rakkaseleri gecenin
...

İğreti sanrılar dolaştı duvarlarda
Yalanlar, mazlum ve ört/bas.

Gidişler tanların parantezleri
bekle ki anlayasın.

kanatsızdır iğreti geceler.
sabahında,
posta kodu bilinmeyen yerlerine
eşref saatleri
gezmeye gider.

Sağdan birincisidir
Zamanın çıkmaz sokağı
alkolü yüksek oturumların
çoğul esrimesi.

çizgilere katık
sözümdür tek azığım
kapansa da
bu uçucu saflığım
yayılır dalga dalga,
kokusu;
memleket...

“Gidişler parantezlerde saklı”
j.ak
18/Mart, 07

Hiç yorum yok :