daha kaç kez örteceğiz
kızıl kara geceleri
kaç tarihler gömülü
ekinleri gökten çıkma.
yazarlarsa yalan tarihlerini
sağır kulaklar,
Çin malı gramofonların iğnesinde
yok olmaya mahkumdur
taş plaklar...
ağırsa yürekler
eller boş kalmaz
taşıyorsa
binlerce kilometreden bir avaz,
tarih unutmaz.
kimileri ezbere bilir türküleri
kimileri zamandan çalar
kırkları, ellileri
ozanlar karış karış destanlarken
İda'nın platosunu
kimileri model alır
Lykia'nın senatosunu.
hacılar yürürken
kırk kilometrelik dik yokuşu,
en mağdur ve en masum oluverir tabu.
parlak dişleri ve fikirleriyle
tebessüm ederken,
Ada'nın yavrusu.
"kumul"
j.ak
28/10/2010
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder