14 Ekim 2011 Cuma

ZAMAN AŞIMI...





Bekir Coşkun, 11.Ekim.2011 tarihli “Anayasa yapıyor rolü için figüranlar lâzım” adlı yazısında, birden bire vahiy inmişçesine Anayasa’yı anımsamış ve CHP’nin MHP’nin BDP’nin anayasa oylamasında figüran olarak kullanılacağından dem vurmuş… 

Okuyunca seçim öncesi atmosferi gözlerimde yeniden canlandı ve hemen hiç bir köşenin bu açmaza dair herhangi bir söylemi olmadığını anımsadım. Oysa her daim demiyor muyuz aydınınn görevi uyarmaktır diye? 

“Sanal yanılsama” adlı yazımda Y-CHP’nin rolünün ne olacağına dair: 


“CHP neden Y-CHP haline getirildi? 

Bunun yanıtı bana göre olası bir yol kazasını bertaraf etmek değildi. O yine her zamanki gibi ana muhalefet rolünü üstlenecek olan bir partiydi, ancak ne var ki mecliste, meclis çoğunluğu ile oylanacak olan yeni anayasaya muhalefet edecek seslerin kesilmesi, bunun yerine ortanın solunda duran bu partiyi daha da ortaya çekmekti amaç. Ve gayet başarılı bir operasyonla ve gayet sanki iktidar olmak amacı güden bir tavrı varmışçasına canhıraş bir seçim çalışması yolu izlendi. Ancak biliyoruz ki yeni anayasa için sert bir muhalefeti olmayacaktır Y-CHP’nin! Rolü de budur…” demiştim. 


Ve aynı dönemde bununla ilgili yine internet gazetelerinde çok daha açık yazılar yayınlandı... Ama ne var ki büyük kitlelere ulaşamadı. O dönemde değerli köşe yazarlarımız ve ha keza Bekir Coşkun, bilmiyor muydu yeni bir Anayasa’nın oylanacağını? Ve bilmiyor muydu CHP’nin yine ve yeniden ana muhalefet rolünü kimselere kaptırmayacağını? Benden çok daha iyi biliyor olduğu kesin… 


O halde o şartların figüranlarını yani “halk”ı niçin adam akıllı uyarmadı? CHP’ye tepeden paraşütle indirilen PM üyeleri için niçin tek satır yazı yazmadı? 


İşte memleketimde en çok sevdiğim budur. Siyasiler ayrı oyunlar oynarken, halkı uyandırmak rolünü üstlenmiş olan değerli köşe yazarlarımız muhalefet ediyormuşçasına halkı pişpişlemeye ve ninniler söylemeye devam ederler. Ver her bir medya organı bir sistem partisinin yanında yer alarak adeta tribün amigoları gibi halkı da bu takımlardan birini tutmaya yöneltirler… Memleketin kurtuluşu bu kadar kolaydır yani! Sandık başına gidip oy kullanınca kerameti kendinden menkul sistem partilerinden biri başa geçecek ve herşey güllük gülistanlık oluverecek bir anda… 


CHP’nin tüm zamanlarda yanında yer almış bir gazete olarak saygınlığını koruyan Cumhuriyet, Y-CHP için öz eleştiri yapmak konusunda biraz geç kalmadı mı? 








Şimdi, bu zamanda, yumurta kapının ağzına kadar gelmişken Bekir Coşkun’un bu yazısına sevinelim mi? Şaşıralım mı? 

Ben kendi adıma bütün tepkilerimi yitirdim. 

En iyisi apati olalım. 

Elleriniz dert görmesin Sayın Bekir Coşkun. Çok iyi bir konuya parmak basmışsınız… Ama altı aylık bir gecikmeyle! 

Biz buna halkı uyandırmada “ZAMAN AŞIMI” diyoruz… 

Jale ALTUNEL 
13.Ekim.2011


Hiç yorum yok :