Kerameti İstanbul'un göbeğinde buna gözyuman idarecilerde aranması gereken eylemdir.
İzin verilirse adam gelir bayrağını da indirir, başka şey de yapar. Küfretmenin pek bir anlamı yoktur yani.
"Burası aşk bahçesi değil diyen polis" atlantik ötesindeki imamın polisi olduğunu günden güne göstermektedir. (imamın ordusu)
İktidar da ABD'nin iktidarıdır zaten. Bu milletin iktidarı değil. Etnik milliyetçiliği burnumuza soka soka bir hâl olan kendileri değil miydi yıllardır? Al işte sana etnik milliyetçilik yapan yüzü gözü bağlı pekekeeeli sürüsü. Memnun musunuz şimdi yarattığınız saçmalıktan? Evet tabii ki herkes memnun. Alan da memnun satan da.
Ulus devlete karşı olan bu yetmez ama evetçiler, kürtçülük yapan güruh, buna karşı bir başka "ulus" devlet kurmanın peşinde. Bu nasıl bir paradokstur anlayan beri gelsin. Bunu da kendi iradesiyle yapabilecek gücü ve aklı yüzlerce yıldır bulamamış ancak ABD'nin götüne yaslanmak suretiyle hayata geçirmenin peşine düşmüş bir zavallılık. Ki bu konuda ABD sadece kendi yüz yıllık plânını gerçekleştirmenin peşinde. Sana bir faydası olsun diye yapmıyor yani yaptığı şeyi. Benim toprağımı, suyumu, enerjimi çalarken bu hırsızlığa senin ağzına çaldığı bir parmak balı paravan ediyor. Hepsi bu.
E madem bu kadar kararlıydın da neden kendi iraden ve aklınla yapamadın yüzlerce yıldır bu işi? Böyle yangından mal kaçırır gibi kurulmaya çabalanan devlette o yüzlerce yıldır sürdürdüğün toprak ağalığı aşiretler, şıhlar şeyhler bir anda temize mi havale olacak? Kadın hakları konusunda birden bire üst levellara mı zıplayacaksın? Madem indirilen Türk Bayrağı'ndan bu kadar gocunma halindesin, neden o bayrağın altındaki meclise girmek için kıçını yırtıyorsun? Ya öyle ol ya böyle. "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!"
Bir de duruma diğer cepheden bakmak gerek tabii. Bu iktidar ve onun YSK'sı acaba bu 12 bağımsız milletvekili adayının vetosu kararını alırken, bütün bu taşkınlıkların olacağını hiç mi bilmiyordu? Hayır, gayet iyi bilir bilmez olur mu hiç? Nedir o zaman?
"Burası aşk bahçesi değil diyen polis" atlantik ötesindeki imamın polisi olduğunu günden güne göstermektedir. (imamın ordusu)
İktidar da ABD'nin iktidarıdır zaten. Bu milletin iktidarı değil. Etnik milliyetçiliği burnumuza soka soka bir hâl olan kendileri değil miydi yıllardır? Al işte sana etnik milliyetçilik yapan yüzü gözü bağlı pekekeeeli sürüsü. Memnun musunuz şimdi yarattığınız saçmalıktan? Evet tabii ki herkes memnun. Alan da memnun satan da.
Ulus devlete karşı olan bu yetmez ama evetçiler, kürtçülük yapan güruh, buna karşı bir başka "ulus" devlet kurmanın peşinde. Bu nasıl bir paradokstur anlayan beri gelsin. Bunu da kendi iradesiyle yapabilecek gücü ve aklı yüzlerce yıldır bulamamış ancak ABD'nin götüne yaslanmak suretiyle hayata geçirmenin peşine düşmüş bir zavallılık. Ki bu konuda ABD sadece kendi yüz yıllık plânını gerçekleştirmenin peşinde. Sana bir faydası olsun diye yapmıyor yani yaptığı şeyi. Benim toprağımı, suyumu, enerjimi çalarken bu hırsızlığa senin ağzına çaldığı bir parmak balı paravan ediyor. Hepsi bu.
E madem bu kadar kararlıydın da neden kendi iraden ve aklınla yapamadın yüzlerce yıldır bu işi? Böyle yangından mal kaçırır gibi kurulmaya çabalanan devlette o yüzlerce yıldır sürdürdüğün toprak ağalığı aşiretler, şıhlar şeyhler bir anda temize mi havale olacak? Kadın hakları konusunda birden bire üst levellara mı zıplayacaksın? Madem indirilen Türk Bayrağı'ndan bu kadar gocunma halindesin, neden o bayrağın altındaki meclise girmek için kıçını yırtıyorsun? Ya öyle ol ya böyle. "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!"
Bir de duruma diğer cepheden bakmak gerek tabii. Bu iktidar ve onun YSK'sı acaba bu 12 bağımsız milletvekili adayının vetosu kararını alırken, bütün bu taşkınlıkların olacağını hiç mi bilmiyordu? Hayır, gayet iyi bilir bilmez olur mu hiç? Nedir o zaman?
1 Mayıs mitinglerinde işçilere, YGS'deki kopya skandalına karşı duran liselilere yapmadığını bırakmayan polis, neden o bayrak oradan inerken dut yemiş bülbül gibi izledi? Arzulanan nedir? Toplumsal bir infial mi hedeflenmektedir? Yeni mağduriyetlere zeminler mi hazırlanıyor kürt faşistlerinin azmasına müsade edilerek?
Bu sadece danışıklı bir döğüştür.
İzin verilmek koşuluyla oynanan danışıklı bir döğüş.
Bir de infial yaratılarak buradan bir mağduriyet maması çıkarttık mı, tamam işte...
Bundan iyisi şamda kayısı!
Sonuç olarak memlekette gelinen yer hiç de iç açıcı değil.
İETT Otobüsü şöförü Taksim'in göbeğinde otobüste biraz birbirlerine yakın duran bir çifti ahlâk polisliğine sıvanarak otobüsten indiriyor. Belediye otobüsleri kimlere hizmet verir, bu ülkede vergisini vermek belediyelerden hizmet almak için yeterli değil mi? Maalesef artık değilmiş.
Yine bir lojman parkında bir polis bu kez birbirine biraz yakın durdular diye nişanlı bir çifte "burası aşk bahçesi değil" deyip, bir de ekip çağırmakla tehtid edebiliyor.
Kürt faşizmi artık iyicene gözü dönmüş bir biçimde benim bayrağımı indirebiliyor ve kolluk kuvvetleri de buna ancak su sıkmak suretiyle mukabele ediyor...
Bir yanda birbirine sımsıkı sarılmış dinci yobazlar var...

Tıpkı resimdeki gibi biribirine sımsıkı kenetlenmiş.
Atlantik ötesinden esen rüzgârı da ardına katıp yıllardır esip gürlüyorlar...
Bir yanda eli kanlı kürt faşizmi. Aynı pupa esen o rüzgârdan nasiplenerek biribirine kenetli sıkı sıkıya bağlı ve topluca hareket edebilen örgütlü bir güruh...
Diğer tarafta solcu geçinip, "yetmez ama evet" diyen ve hangi akla hizmet ettiği besbelli asalaklar sürüsü...
Yapılanlara kızamıyorum nedense artık. Bizler ne kadar BİZ'iz? İşte bu soruya verecek hiçbir yanıtım olamadığı için ancak KAHROLUYOR ve UTANIYORUM!
Çünkü "sözkonusu vatansa gerisi teferruattır" sözü maalesef sadece kenar süsü olarak kalmaya mahkum bırakılmış. Çünkü ne zaman toplu bir hareket yapılacak olsa, bunu her türlü manüpilasyona açık hale getiren salaklar ordusu iş başında. Ve bir post kavgasıdır ki korkarım memleket bitecek, bu zırvalıklar bitmeyecek. Çok yazık!
Bayrak indirenler, otobüsten adam indirenler, aydınlarımızı katledenler çok olur daha.
Biz de ayrıksı duyarlılığımızla daha çoook izleriz!
Şu badem bıyıklılar kadar olamadık.
Yuh olsun BİZ'e!
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder